Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT)
Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT), bilimsel temelli bir psikoterapi yaklaşımıdır. Depresyon, kaygı, fobiler, OKB VB. birçok psikolojik rahatsızlıkta etkili olduğu bilimsel araştırmalarla kanıtlanmıştır. Yürütülen araştırmalarda bilişsel davranışçı terapi uygulamaları psikotik ilaçlarla karşılaştırılmış ve bazı durumlarda ilaçlardan daha etkili olduğu gösterilmiştir. Dünya genelinde yaygın olarak tercih edilen kanıt temelli bir yaklaşım olan BDT, duygu, düşünce ve davranışların birbiriyle bağlantılı olduğu fikrine dayanır. Günlük hayatta kişilerin bu süreçlere ilişkin farkındalığının artması, ruh sağlığını desteklemek adına önemli bir rol oynar. Eskişehir Erken Müdahale Akademisi Rehabilitasyon Merkezi’nde uzman psikologlarımız tarafından Bilişsel Davranışçı Terapi uygulanmaktadır. Günlük hayatta duygu, düşünce ve davranış örüntülerinizi yakalayabilmeniz ve bu süreçler üzerinde düşünmeniz için bu kavramlar sizler için aşağıda tanıtılmıştır.
Düşünceler:
İçsel değerlendirmelerimiz sonucunda olayları anlamlandırma biçimimizdir. Düşünceler; cümleler, kelimeler gibi sözel şekillerin yanı sıra imge olarak görsellerle de kişilerin zihninde belirebilir.
Aklımızdan geçen düşünceleri fark etmek, olayları nasıl anlamlandırdığımız üzerine düşünmek, düşüncenin doğruluğunu değerlendirmek ve düşüncenin işlevselliğini gözlemlemek farkındalığı artıracaktır.


Duygular:
Bir durum sonucunda yaşanan içsel deneyimlerdir. Duygular, düşünsel, davranışsal ve fizyolojik süreçlerden etkilenir ve bu süreçleri etkiler.

Davranışlar:
Davranışlar, yaptığımız ve yapmadığımız şeylerdir. Düşünce ve duygusal süreçler tarafından tetiklenir.
Hayat bu bileşenler etrafında döner ve çoğu zaman bu süreçleri fark etmeyiz.
Duygu, düşünce ve davranışlar birbirleriyle bağlantılıdır, birbirlerini etkilerler ve yaşadığımız durumlar bu süreçleri harekete geçirir.
Örnek Durum:

Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT),
Bu örnek, duygu, düşünce ve davranış süreçlerinin birbirini nasıl etkilediğini gösterir. Olumsuz düşünceler bizi daha gergin ve çaresiz hissettirebilir, alternatif ve işlevsel düşünceler süreci daha sağlıklı yönetmemize yardımcı olabilir. Günlük yaşamda, düşüncelerimizi fark etmek ve değerlendirmek ruh sağlığını desteklemek için önemlidir.
Aynı durum başka bir senaryoda şu şekilde gerçekleşebilir;
• Durum: Anne mutfakta yemek yaparken çocuğunun odadaki eşyaları dağıttığını fark eder.
• Düşünce: “Çocuğum oyun oynuyor, keşfetmeye ihtiyacı var. Birlikte toplayabiliriz.”
• Duygu: Sakin ve kontrollü hissetmek.
• Davranış: Anne çocuğuna “Oyunun bittikten sonra birlikte toplayalım, olur mu?”der ve yemeğine odaklanmaya devam eder.
Günlük hayatta karşılaştığımız olaylar değil, onlara verdiğimiz anlamlar duygularımızı ve davranışlarımızı şekillendirir. Aynı durum, farklı düşüncelerle değerlendirildiğinde bambaşka hisler ve sonuçlar doğurabilir.

